fbpx
Uzun zaman olmuş yazmayalı ... Güya Haftada 2 gün burada yazıp, içimi dökecektim ,dostlarımla nasılsın demeden daha özet iletişimler kuracaktım... Ama olmadı, galiba ben özet ve  hap iletişim şekillerinin insanı değilim.... daha uzun sohbetlerin insanıyım galiba ... ''bir kahve içelim ''buluşmalarımın, olmadığını farkettim, bu yüzden kahve içelim buluşması yemeğe uzuyordu... Galiba kısa süreli yolculuklar bana göre değil, o yüzden devamlı yollardayım :):)) uzun bitmeyen yazda...
İzmir 'de gün batımları aşk saatidir, durulma , her şeyi unutma saatidir, bir nevi trans hali :)  Bir İzmir'linin haftası nasıl geçerse geçsin cuması mutlaka böyle geçer.... Cuma akşam midyesiz olmaz , akşam üstü gün batımında Kordon'da sakinleşip, cumartesi Çeşme'ye ,Ayvalık'a yol planları yapılır... hafta sonunu ise hiç anlatmayacağım bile, sonra tüm İstanbul'luların gözü kalıyor ... ve tabi ki müzik, kırmızı gün batımlarına...
cuma demek, sabah alarmsız uykular demek,  sabah konservatVuar öğrencisi komşumun Violasıyla sokağı neşelendirmesi demek ( tabi bu benim varsayımım :)belki de adam yada kadın önemli biri bilmiyorum :) kahvaltıda , göz yumurta demek :)  salonun ortasında yayılarak gazete okumak demek,  çiçek bakımı ,sabah yürüyüşü demek ... biriken kitaplara başlamak, yarım kalanları bitirmek demek :) hep böyle günlük güneşli şeyler yok tabi ki :)  çamaşırlar yıkanacak, ütüler...
Hafta sonu aktiviteleri  Doğma büyüme Ayvalık'lı, bir ara seferi Bodrum'lu , şimdi ise yerleşik İzmir'li olarak hafta sonu planlarım , hep bir kaos halinde geçer .... Hafta içi anneme gideceğim, çok özledim diye sayıklayan cuma gelince yorgunluktan sızan ve yakın bir yere güneşlenmeye giderim diyen ben, eve cuma akşam bir girerim, pazartesiye çıkarım.  Huyum kurusun bin plan yapıp bininden vazgeçerim.... Cuma Bodrum'a kaçacaktım...
Size de oluyor eminim, bir seyden vazgecip sırtını dönüp baska bir güzergaha  yol alıyorsun , sonra o yolda bir sey oluyor, bir anda aslında kafanda kırıntıların kaldığını farkediyorsun, tıpkı cok açıkıp soluksuz yediğin bir yemeğin sonunda koynuna kacan ekmek kırıntıları gibi batıyor. .... Icinden demedigin kalmıyor, sevgili hafızam biz  geçtik o faslı  niye bunu yapıyorsun? Akıl yarım hiç bir şeyi bir...
nasıl sevmem yarım yamalak şeyleri bir bilsen .... bir varmış bir yokmuşları,  mış gibi ama değilleri .... ya vardır  yada yok, arası olamaz ki... olursa sakat olur , oldurmalar olur .... yok edersin olur gider...  yakarsın o küllerden doğarsın zavallı kuş bile yapabilmiş sen mi yapamayacaksın hey alemi beşer .... hele ki öyleymiş gibi ama değiller nasıl delirticidir, sen hiç kırmızının yeşil gibi tanımını duydun mu ? Duyamazsın...
Sabah uyanıp ilk vapurla Pasaporta 'a geçmek kadar keyiflisi yoktur. Genelde dışarıda yapılan çayları içmem ve sevmem ama sabahın ilk vapur çayını sırf ritüel hatırına yudumlarım... ( neden dışarıda yapılan çayı sevmem hemen anlatayım; ruh yoktur o çayda, aşk yoktur, duygu yoktur, suya özensizce ittirilmiş çay yapraklarının mutsuz sonu gibidir ) bir de vapurda şöyle abes bir durumum var; herkes sabah mahmurluğu,  sıcak...
Bahar geldiğinde delirenlerden olduğumu bu bahar bir kere daha anladım:):):) Sanki Allah baba bahar mevsimini ; ''kızım sen normal değilsin bak bu da ispatı demek için yaratmış '' insan bu kadar mı uçar kaçar , herkes sana bir şey oluyor diyor :)  ne olabilir ki koskoca doğa bile kıştan kurtulduğumuz için renkten renge dolanırken benim aynı tonda kalmam mümkün mü  .... zaten hiper aktifim...
Klasik sosyal medya ağlanmaları part bilmem kaç.... Son yıllarda o kadar çok telefonla konuşuyoruz ki.... Fikir yürütüp , sonuca varabileceğimiz en ufak konuda bile hemen telefon edip danışıyoruz, sorumluluk almayıp,   insiyatif kullanmayıp,  ota boka telefona sarılıyoruz...bildiğiniz telefon yüzsüzüyüz.... sonra mesai  bittiğinde, akşam olduğunda /hafta sonlarında  telefona bakmak istemiyoruz, kimseyle konuşmak istemiyoruz,  o zaman ekran izlemeye başlıyoruz, Özledim dediğimiz insanların profillerine bakıyoruz,'' tamam...
Egeliysen bayramda aile yanında geçireceksin en mükemmel seçim budur .  Eğer seçimin bu olmadıysa, çok kalabalıktı, her yer berbattı , ilgilenmediler bizimle diye ağlamayacaksın..  ve en önemlisi ''  Nerde o eski bayramlar ''deyip otelde güneşlenirsen eski bayramlar olmaz tabi ki ... Zaten ayda yılda bir tatile çıkan büyük şehir insanlarını  bırak gitsin bu tatilde Çeşme'ye Bodrum'a sen her hafta sonu gidebilirsin, ama yok...
Bazen atarlı yazılar yazıyorum, çokça yiyorum, genelde geziyorum çünkü bir yerde sabit kalmayı sevmiyorum, hayatın biriktirdikçe çoğaldığına güzelleştiğine inananlardanım. O kadar büyük cümlelerim yok, şu an için kendimce yazıyorum. okuyorsanız ve kim olduğumu merak edip bu sayfaya geldiyseniz teşekkür ederim.

Caferli Köyünü duydunuz mu ?

Şirin bir Ege Köyü Şirin olmasının yanında en önemlisi inanılmaz bir özveri ve gönül adanmış bir proje.Caferli Köyü...

Halfeti efsaneleri