fbpx

Samos

Bütün yunan adaları birbirine benzer, Deniz ürünlerinde harikalar, aman bizim Foça'mızdan, Kaş'ımızdan ,Ayvalık'ımızdan ne farkı var :) Neden yunan adalarını bu kadar seviyoruz diye düşününce cevap bence estetiğe çıkıyor. Ucuz diye bir cevap yok ; vize , feribot işlemler Vs... Ortalamada aynı. Yemekte ucuzlar diyoruz işte orada da kalite & ;fiyat ortalamasına bakarsak evet yemekler ucuz ,çünkü kabul edelim Yunanlılar deniz ürünlerinde...
Bir otel düşünün bulmakta zorlanıyorsunuz deniz kenarında ama orman içinde , Önünden 2 tur geçtim tabelayı ağaçlar kapatmış, o arada navigasyona söyleniyorum, yine mi yanlış diye :) Sonra ilanlarındaki ormanı hatırlayıp geri dönüp, buluyorum. ve bahçeye girdiğimde inanılmaz yeşil, zamanda  yolculuk gibiydi . Sanki zaman 80'lerde  durmuş gibi , çocukluğum gibi, bazı görseller sizi kokusuna kadar eskiye götürür, ışınlanırsınız. annemin eteğinin dibinde artık denize...
Aslında bu yazıya Olimpos ve Adrasan yanmadan önce başlamıştım, şimdi ne desem boş ... Ama yine de inanıyorum, inanmak istiyorum, oralar tekrar yeşil olacak ... Antalya ' dan çıkıp yeşile doya doya  yol seni Adrasan' a götürür. Eğer yoldan çıkmak istersen güzergah buna çok müsait. Phaselis, Olimpos ulusal parkı, Çıralı sahili vs... Bu başka bir yazı konusu geçiyorum. Adrasan 2 km uzunluğunda kumsalı olan minik...
Sabah uyanıp ilk vapurla Pasaporta 'a geçmek kadar keyiflisi yoktur. Genelde dışarıda yapılan çayları içmem ve sevmem ama sabahın ilk vapur çayını sırf ritüel hatırına yudumlarım... ( neden dışarıda yapılan çayı sevmem hemen anlatayım; ruh yoktur o çayda, aşk yoktur, duygu yoktur, suya özensizce ittirilmiş çay yapraklarının mutsuz sonu gibidir ) bir de vapurda şöyle abes bir durumum var; herkes sabah mahmurluğu,  sıcak...
Alaçatı , bir köy masalı... hatta Kasabalı olmanın dayanılmaz hafifliğini hissedersiniz ., Mis gibi bir güneş öper sizi gıdınızdan ... Güneşin verdiği huzuru bozmamak için herkes emrinize amadedir .... köyü kışın kedilere bırakıyorsunuz, fotoğrafta görüldüğü üzere keyif abilerin , güneş onların gıdılarından öpüyor, bi de bizimkinden öptü:) Uzun bir yürüyüş sonrası  Dutlu kahvede öğle biranı içeceksin, aman ne keyifti, ama siz yine de oturun...
Geçen hafta iş seyahatim için kuzey egeye gittim, zeytin ağaçları ile beni selamlayan bölgeye, zaten o topraklara ait olduğum için aşığımdır.  Ve benim için seyahat şölene dönüşür:) Ve iş seyahatlerimin vazgeçilmezi , geleneksel lokantalar .  Olmazsa olmaz uğrak lokantalarım vardır seyahatlerimde Edremit'te de ''Cumhuriyet lokantası ''bunlardan biri;  1910 yılında Ali Usta'nın yeri olarak açılırlar 1923 'te Cumhuriyet ilanı ile birlikte lokantada Cumhuriyet Lokantası...

Günlerdir evde mayışıyorum, güya bir sürü şey yapacaktım, galiba güneşsizlik enerjimi aldı ...     Ve günlerden sonra güneş göz kırptı , baktık güzellikler bize gelmiyor kalktık biz onlara gittik ... Egeliyiz biz güneş gördük mü penguenler gibi su kenarına koşarız.. Bizim memlekette böyle bir deniz var:) her akşam üstü bu keyif aynı :) o görülen köprü ile karşıdaki kum adasına ulaşılır , deniz ile kara...
bazen daralıyorum, böğrüme fil oturuyor, çevremdekiler anlıyor öyle zamanları , tutmuş yine damarın diyorlar ..... ya uzun yürüyüşlere vuruyorum kendimi yada şehirden tanıdık yüzlerden her şeyden kaçmak istiyorum... işte o  zamanlardayım .. kısacası benim seyahatim geldi... hayaller Rodos hadi olmadı sakız .... kültürden uzaklaşmadan, dil ve yüzlerden uzaklaşmak en güzelidir... hem oralısındır , hem de yaban ... tıpkı kendi şehrine turist olmak gibi .... bak Rodos çarşısı aynı...
Bazen atarlı yazılar yazıyorum, çokça yiyorum, genelde geziyorum çünkü bir yerde sabit kalmayı sevmiyorum, hayatın biriktirdikçe çoğaldığına güzelleştiğine inananlardanım. O kadar büyük cümlelerim yok, şu an için kendimce yazıyorum. okuyorsanız ve kim olduğumu merak edip bu sayfaya geldiyseniz teşekkür ederim.

Caferli Köyünü duydunuz mu ?

Şirin bir Ege Köyü Şirin olmasının yanında en önemlisi inanılmaz bir özveri ve gönül adanmış bir proje.Caferli Köyü...

Halfeti efsaneleri