Aslında bu yazıya Olimpos ve Adrasan yanmadan önce başlamıştım, şimdi ne desem boş …


Ama yine de inanıyorum, inanmak istiyorum, oralar tekrar yeşil olacak …



Antalya ‘ dan çıkıp yeşile doya doya  yol seni Adrasan’ a götürür.

Eğer yoldan çıkmak istersen güzergah buna çok müsait.
Phaselis, Olimpos ulusal parkı, Çıralı sahili vs…
Bu başka bir yazı konusu geçiyorum.

Adrasan 2 km uzunluğunda kumsalı olan minik bir koy .
%80 yerli halkın isletmesi var…

blank

Öğlen yemek saatim gelince koyu keşfe çıktım, ve koy bitiminde aşağıdaki gibi dere yatağına kurulmuş işletmelerle karşılaştım, tam öğlen sıcağında yayılma mekanları idi ama benim vaktim yoktu:(

yine her zaman ki gibi”bir gün gidicem”notlarıma alıp, yemeğimi yiyip, işe koyuldum. 

blank

Akşam üstü günün yorgunluğu ile otele vardığımda beni böyle şirin bir bahçe karşıladı , limon ve palmiyelerle kaplı serin bir ev huzuru 🙂

blank
1999 ‘ da Yücel bey ve eşi Nazife hanım 1999 İstanbul ‘dan Adrasan ‘ a taşınıp bu minik oteli açmışlar , Yücel bey eski matbaacı olduğu için adı ; PAPİRÜS OTEL . 

2008 ‘ de çevre mühendisi oğlu Serkan bey kurumsal hayatı bıkıp, otelin başına geçmiş.

Bahar aylarında ( ilk ve sonbahar ) Yoga kampları düzenliyorlar . 

Otel denize 500 mt. 

blank

 isterseniz otelin bisikletleri ile doğa keşfine çıkabilirsiniz . 

blank

blank

Eylül ‘de plan belli , Likya yolunu baştan sonra keşfe çıkmak gerek 😉

blank

blank

Özetle bana gerçekten deniz kum güneş yeter diyorsanız, sakinlik sizin tatiliniz ana öznesi ise doğru adres Adrasan, ama konforumdan vazgeçmem beachler olsun, happy hour partyler olsun eller havaya olsun, diyorsaniz Adrasan size uyar mı orasını bilemedim, onun için siz Çeşme Bodrum ‘ a gidin derim:)