Her gün 11.30 bugün ne yesek diye konuştuğumuz zaman dilimidir 🙂

Şaban Ustaya gidelim, zeytinyağlı yiyelim ile son buldu bugün ki konuşma:)

gittik tabi ama zeytin yağlı yiyemedik 🙁

Usta  acaip yemekler yapmış, ben yemekleri bir gördüm, önce yutkundum, bir çeşit kendimden geçme hali, bir çeşit trans ….

bu sıcakta az kelle paça ile başlayan yemek ….

insan evladı bi durur düşünür değil mi öğlen sıcağında kelle paça mı yenir( ama zaten söz konusu yemek olunca ben insan değilim ki ) 

hadi kelle paça içtin bi dur yeme artık , olmazzz göz açlığı nasıl deli bir açlıktır:(

üstüne patlıcanlı, etli bezelye…..

allah kahretmesin beni ne biçim obezlik bu 

hala aklım tezgahtaki diğer yemeklerde , üstüne bir de elbasan tava yedim, evet yedim 

pişman mıyım ? 

hayır pişman değilim ama galiba şişmanım 🙁

Yığıldığım koltuktan kalkıp, bir kaç soda sonrası artık işe dönme zamanı 😉 

haydi hoşçakalın, hep tok kalın…

not : e ben bu güzel yemekleri kimin yaptığını yazmamışım, şaban usta derler ona Çankaya’da Hatta pasaportun arka tarafı da denilebilir , bilemedim şöyle anlatayım; topçunun sokağına gireceksin, dümdüz devam et, sağdan 2. sokağa gir, kemeraltı yönüne devam et ama çok da etme , sağdan 2. arada 😉